Yollların DENİZ'E çıkmasada seviyorum seni Edirne

Bazen sadece seversin hayatından biri bile geçse seversin.Aslında belki o süre içinde sevmediğini düşünürsün çünkü yeni biri girmiştir hayatına yeni biri vardır hayatında ona odaklanırsın onu düşünürsün asıl aklında olanı düşünmezsin ama yinede birgün o gittiğinde o aklına gelir yine seversin hani bir söz varya yolların denize çıkmasada seviyorum seni yinede Edirne diye benim yollarım denize çıkıyor aslında ama o deniz bana çıkıyormu bilmiyorum..Bilmemek herzaman en sevmediğim şeydir ama bazen sevmediğin şeylerde ilerlemeye devam etmek zorundakalırsın...Bide geçmiş yaralar kalbini hala kalbinden geçmeyen geçmiş geçmiş geçmişte kalmıştır diyede bir söz vardı dimi?Ama o sözde sanırım bana uymayan sözlerden geçmişi geçmişte bırakabilsem keşke...Hayatımdaki kimi tamamen silmişim diye bana sorsanıız sanırım çok büyük hayal kırıklığı yaşarsınız çünkü ben geçmişimdeki hiçkimseyi tek başına bırakmadım sadece onlar beni seçmedi seçmek istemedi...Ama tabi şöyle birşeyde var geçmişin geçmişte kaldığını düşünerek yaşama moduna girmediğimide söyleyemem bana göre çünkü geçmiş herzaman geçmişte tabi duygularımla mantığımı çalıştırabildiğim zaman..Bazen çok sıkılıyorum kendimden çevremden...Şuan o kadar çok içimi dökesim varki sanki sen benim günlüğümsün sadece sen okuyorsun sadece sen dinliyorsun beni gibi ama malesef kalemle yazı yazmayı çok seven biri değilim buna rağmen ben ilerdeki kocama günlük yazan biriydim biliyomusun!Tabi bu son can yakıcı olaylardan sonra bıraktım.Umudum kalmadı çünkü yalnız kalmaya alıştım sanki yada alışmaya alıştım oda olabilir.Neyse ben yine bi blogspota ne kadar anlam yüklenirse o kadar yüklemeye çalıştım sanırım.Yeter bu kadar...Yine söylüyim o zaman Yolların DENİZE çıkmasada seviyorum seni edirne.Bari hep sen benimle kal...

Küçük Eski Bir Anı(y)dı

İlk ben  ona yalnızlığa alıştım dedim.Hani derler ya olay birşeye alışana kadardır diye işte bende tam onu kastetmiştim aslında yalnızlığa alışmış bir insanı üzmek daha zor olurdu..Yani öyle düşünüyordum... 
O yüzdende istemedim bazı zamanlar dersin iyi bir ilişkide olsa sorun yaşayacağına hiç ilişkin olmasın hazır alışmışken diye..

Tabi olay bunu demekle bitmiyo olay bunu uygulamaya koyabilmekte!Tabiki ben bunu uygulamaya koyamadım hani herşeyde bir dönüm noktası olur ya benim sanırım ilişkilerimi etkileyen dönüm noktaları hep şarkılar oluyo.Özer Atiğin Yok Böyle Birşey diye bir şarkısı varmış onu attı bana ''vazgeçilirmi senden yok böyle bir şey'' sadece bu şarkı yetti... içindekileri anlattığını söyleyen şarkı...
Sonra inandım güvendim daha doğrusu inanmadığım şeylerde bile direndim inanmaya zorladım kendimi.Bir insan neden birini üzmeye çalışsın ki diye düşündüm çabaladım uğraştım.Sonunda yine başladığım noktaya geri geldim.Beni hiçbir zaman yalnızlık üzmedi üzmez de beni üzen insanların sürekli kandırma çabasında olması hiç vicdanlarını kullanmaması bazen karşımdaki gibi düşünüyorum.Acaba ben bunları yapabilirmiydim diye...Yapamazdım ben insanları kandıramam ki üzülürüm içim acır kıyamam yani en hoşlanmadığım insan bile olsa kıyamam üzülürüm.

O zaman neden bu çaba neden bu hayaller neden gözünün içine baka baka seni hiç üzmem ağlatmam senin hep yanındayım demeler?Belkide diğer ilişkilerim kadar etkilemiyo artık beni belkide daha çabuk atlatıyorum ama yıpranıyorum üzülüyorum.Şu yaşıma kadar hiçbir ilişkimde o olmazsa yaşayamam ayrılırsam ölürüm demedim dememde ama normal anlaşamadan ayrılmak varken neden zamanında aşkım canım dediğin insana küfrederek ayrılasın ki..Neyse hep söylüyorum ne yaşatırsan onu yaşarsın diye belki 5 yıl belki 10 yıl ama şu hayatta hiçbirşey karşılıksız kalmıyo.

Şimdi yine yarın öbürgün biri sorarsa diye yalnızlığa alışmaya çalışıyorum ama bu sefer bunu uygulamaya koyabilceğime inanıyorum zaten yaşayan  hiçbir insan yalnız değildir bence çünkü gerçek yalnızlık ölümdür...

'Adamsız Erkek'

Sen hiç,bir kadını güldürdünmü? 

Sana diyorum sana! 

Hiç bir kadını mutlu ettinmi haykırarak sevinmesine,o gözlerinin içindeki ışığı saçarcasına sana bakmasını sağladın mı? Yada mutluluktan ağlamasını defalarca varlığından ötürü teşekkür etmesini,bütün gücüyle içten sana sarılmasına izin verdinmi?Buna neden olucak birşey yaptın mı? 
Belki çoğu erkek bunların cevabına evet diyebilir pekiii bu süreci beraberliğine son verdiğinde yada herhangi bir tartışma sonrasındada sürdürebildin mi? 

İşte ne yazık ki buna çoğu erkeğin evet diyeceğini düşünmüyorum...Hani derler ya erkek olunur ama adam olunmaz diye,işte bu söz tamda burda devreye giriyor bence. Eğerki sen bu söylediklerime azcıkta olsa kalbinden hayır diyorsan daha adamlık kavramına erişememişsin ne yazıkki..Birgün bunların hepsine içten evet dediğinde birkadını gerçekten güldürüp herhangi bir hayalini gerçekleştirebildiğinde tekrar düşün.Hala adammısın yada ne kadar adamsın!  

Bide dipnot:Bayanları sevin ya öpün ısırın sevin :) ama ağlatmayın çünkü onlarında ilerde birer anne olacağını unutmayın..!

Pamuk Şeker Misali

Sen gelsene artık ya!

Hadi gelde hayallerimi anlamlandır,hayatıma anlam kat diğerleri gibi olmadan gel ama..
Meselaa gel beraber lunaparka gidelim ben pamuk şeker severim bi elimde pamuk şekerim bi elimde de sen ol istediğimiz gibi gezelim.

Herşeye binelim mesela çarpışan arabalarla yarışalım tek çarpıştığımız yer orası olsun,
El ele korku tüneline girelim ben korkmuş gibi yapıp sana sarılıyım sen elimi daha sıkı tut.
Hatta hatta ben dönmedolabı çok severim onada binelim yükseklere çıkalım ennn yükseklere yine sarıl bana öyle birbirimize bakalım yukarlardan görelim birbirimizi bide öyle sevelim,sonra çıkalım lunaparktan yine bi elimde sen ol bi elimde pamuk şekerim,yağmur yağsın bianda ıslanalım çokca bolca kaçmayalım ama hatta daha çok eğlenelim ıslandıkça...
Ben sana saçım bozuluyo makyajım akıyo demiyim sende bana ıslanıyorum deme sadece tadını çıkaralım yani kısaca biz kendimiz olalım sahtelikten uzak,içten,doğal olalım öyle sevelim birbirimizi..

Hadi artık gelme zamanın gelsin ve geeel bütün geçmişi unutturup birparçam olarak gel adeta bi pamuk şeker gibi :)